MÜTEAHHİTLER BELEDİYE HARÇLARINIZI GERİ ALABİLİRSİNİZ!

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 7. maddesinin 9. fıkrasında “ Bu Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;

            a) Bu Kanun kapsamındaki taşınmazların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

            b) Bu Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, bu Kanun kapsamındaki parsellerde veya alanlarda veya söz konusu parsel ve alanların dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemleri,

            c) Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

            ile bu bentlerde belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. ” hükmü yer almaktadır.

            Yukarıda yer verilen yasal düzenlemede açıkça, söz konusu Kanun kapsamında yapılacak işlemlerin belediyelerce alınan ücret ve harçlardan istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

            Öte yandan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 16. maddesinin 12. fıkrasında; “Kanunun 7. maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler şunlardır:

            ….

            c) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 79 uncu, mükerrer 79 uncu, 80 inci ve ek 1 inci maddeleri uyarınca belediyelerce alınan harçlar.

            ….

            f) Kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler ile riskli olarak tespit edilen yapı ile bu yapının yerine yapılacak yeni yapıya ilişkin olarak belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret.” hükmü bulunmaktadır.

            6306 sayılı Kanunun uygulama yönetmeliğinde de belediyelerce alınmaması gereken harç ve ücretlerin neler olduğu belirtilmiş olup, buna göre 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun ek 1. maddesinde düzenlenen bina inşaat harcı, mükerrer 79. maddede düzenlenen alt yapı kazı izin harcı, 80. maddede düzenlenen imar harçları ile belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücretin 6306 sayılı Kanun uygulamalarında alınmaması gerekmektedir.      

            Bu açık yasal ve idari düzenlemelere rağmen, belediyelerce müteahhitlerden bu harç ve ücretin tahsiline devam edilmektedir. Bu durum yukarıda alıntısı yapılan yasal düzenlemeye açıkça aykırıdır.

            PEKİ ÖDENEN BU ÜCRET VE HARÇLAR GERİ ALINABİLİR Mİ?

            EVET, BU MÜMKÜN.

            Usulüne uygun şekilde başvuru yapılmak ve sonuç alınamaması halinde dava yoluna gidilmek suretiyle ödenen bu ücretler ve harçlar iade alınabilir.

            Bunun için başvurulacak idari ve kanun yolu ödemenin üzerinden 30 gün geçip geçmemesine göre değişmektedir.

            İhtirazı kayıt konulmak suretiyle yapılacak ödemenin üzerinden 30 gün geçmeden direk dava yoluna başvurulabilecektir.

            İhtirazı kayıt konulmayan ve ödemenin üzerinden 30 gün geçirilen durumlarda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’ndaki düzeltme şikâyet hükümleri uyarınca önce düzeltme ve sonrasında da şikâyet başvuruları yapılıp dava konusu edilerek bu tutarların iadesi mümkün.

            Bunun için yapılacak başvurular ile açılacak davalardaki usul ve argümanlar önemli olup, vergi hukuku konusunda uzman kişilerden yardım alınması olumlu sonuç alınması için elzemdir.