SAHTE FATURA- ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI

Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma veya düzenleme nedeniyle yapılan vergi incelemeleri sonucu düzenlenen vergi inceleme raporlarında genellikle mükellefler adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezaları kesilmektedir.

Bu cezaların kesilme nedeni ise; sahte fatura kullanma ile ilgili raporlarda, mükelleflerin sahte fatura kullanıp gerçekten alış yaptığı kişilerden fatura almamaları gösterilmektedir.

Sahte belge düzenleme ile ilgili raporlarda ise; mükelleflerin sahte fatura düzenleyip komisyon geliri elde ettiği ve bu komisyon geliri ile ilgili fatura düzenlemediği iddiasına dayanmaktadır.

Ancak, gerek sahte fatura kullanmada alınmayan fatura, gerekse sahte fatura düzenlemede verilmeyen fatura tutarı üzerinden kesilen özel usulsüzlük cezalarında, vergi yargısınca, genel ceza hukuku ilkelerinden hareketle, somut tespit bulunmadığından bahisle mükellefler lehine kararlar verilmektedir.

Lehe verilen bu kararların gerekçesi ise; fatura alınmadığı ve verilmediğinin hukuken somut olarak tespit edilmediği, bu manada kime, ne için, ne zaman, hangi miktarda fatura düzenlenmediğinin ve kimden, ne için, ne zaman, hangi miktarda fatura alınmadığının tespit edilmeden ceza kesilemeyeceğidir.

Bu nedenle, sahte fatura kullanma veya düzenleme nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı dava yoluna başvurulması mükellefler lehine sonuç doğuracaktır.

Nitekim konuyla ilgili olarak verilen güncel VDDK kararında da yukarıda belirtilen gerekçelere yer verilerek kesilen özel usulsüzlük cezaları kaldırılmıştır. İlgili karar aşağıdadır.

                           T.C.
                  D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No   : 2020/309
Karar No : 2020/1161


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Metal Demir Çelik Kömür Nakliyat Sanayi ve Ticaret

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, alışlarının bir kısmını sahte faturayla belgelendirmesi ve sahte fatura ticaretinden elde ettiği komisyon geliri için fatura düzenlememesi nedeniyle 2010 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi, 213 sayılı Kanun’un 353. maddesinde özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren eylemler arasında gösterilmediğinden, emtia alımlarının bir kısmının sahte faturalarla belgelendirilmesi eylemi nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Komisyon geliri için fatura düzenlememe eylemi nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle faturaların verilmediğinin ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin bulunması gerektiği, olayda ise bu yönde bir saptama yapılmadığı anlaşıldığından özel usulsüzlük cezası bu yönüyle de hukuka uygun düşmemiştir.
Vergi Mahkemesi, bu gerekçeyle cezayı kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 01/03/2018 tarih ve E:2015/7937, K:2018/1034 sayılı kararı:
Vergi Mahkemesinin, dava konusu özel usulsüzlük cezasının sahte fatura kullanımından kaynaklanan kısmının kaldırılmasında hükme esas aldığı, harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesinin, 213 sayılı Kanun’un 353. maddesinde, özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren eylemler arasında gösterilmediği yolundaki yargısı hukuka uygun bulunmuştur.
Temyiz istemine konu kararın, özel usulsüzlük cezasının, sahte faturalardan elde edilen komisyon geliri için fatura düzenlememe eyleminden kaynaklanan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının ise davacı adına aynı maddi olay nedeniyle yapılan kurumlar vergisi tarhiyatını kaldırılan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulması yolundaki Danıştay Üçüncü Dairesinin 01/03/2018 tarih ve E:2015/12190, K:2018/1028 sayılı kararı uyarınca verilecek karar sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuş; davalının karar düzeltilme istemini reddetmiştir.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı üzerine Mahkemelerinin ilk karara dayanak alınan kararında ısrar edilmiştir.
Vergi mahkemesi ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Kanun’un 230. maddesinde faturanın tanımı yapıldığı, 232. maddesinde ise faturanın alınması ve verilmesinin zorunlu olduğuna yönelik hükme yer verildiği dolayısıyla Kanun’un 353. maddesi uyarınca davacı adına kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu ısrar kararına dayanak alınan karar, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 04/11/2020 tarih ve E:2019/790, K:2020/1156 sayılı kararıyla bozulduğundan ve bozma kararı uyarınca verilecek karar bu davanın sonucunu etkileyeceğinden, ısrar kararının Mahkemece bu hususun göz önüne alınması suretiyle yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.


KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.