Uygulamada, dava dilekçelerinde sıklıkla karşılaşılan ve dikkat edilmesi gereken başlıca hususları şöyle sıralayabiliriz.
- Dilekçe, yetkili ve görevli vergi mahkemesi başkanlığına hitaben düzenlenmelidir.
- Dava dilekçeleri taraf sayısından bir fazla düzenlenmeli ve her nüshası ayrı ayrı imzalanmalıdır.
- Birden fazla kişinin birlikte dava açtığı durumlarda dava dilekçesi tüm davacılar tarafından ayrı ayrı imzalanmalıdır.
- Küçükler adına açılan davalarda dava dilekçelerinin velisi olan anne ve babası tarafından birlikte imzalanması, şayet velayet birinde ise onun tarafından imzalanması gereklidir.
- Tüzel kişiler adına kanuni temsilcileri tarafından imzalanan dilekçeler ile dava açılmalıdır.
- Tüzel kişiler adına açılan davalarda, tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili olanları ve sürelerini gösteren güncel imza sirkülerleri eklenmelidir.
- Dava dilekçeleri avukat olmayan vekil tarafından imzalanmamalıdır. Ya davacı (veya velisi/vasisi) tarafından, ya da davacının (velisinin/vasisinin) vekâlet verdiği avukat tarafından imzalanmalıdır.
- Dava dilekçesinde, davacının tebliğ yapılacak adresi açık bir şekilde yer almalı, ayrıca gerçek kişi ise TC Kimlik No’su belirtilmelidir.
- Dava konusu ihbarname, ödeme emri ve diğer vergisel işlemler ile bunların tebliğini gösteren tebliğ alındıları dilekçeye eklenmelidir.
- Dava konusu işlem net bir şekilde dilekçede belirtilmelidir.
- Dava konusu işlemin tebliğ veya öğrenme tarihi dilekçede gösterilmelidir.
- Dilekçenin giriş, gelişme ve sonuç kısımları birbiriyle tutarlı olmalı, dava konusu ile sonuç ve istem kısmı uyumlu olmalıdır.
- Birlikte dava açılabilmesinin mümkün olmadığı şartlara dikkat edilmelidir.
- Dilekçe ret kararları üzerine yenileme dilekçelerinde aynı hatalar yapılmamalıdır.
- İdari başvuru yollarının tüketilmesi gerektiği hallerde (düzeltme-şikayet, gümrük vergilerinde itiraz gibi) doğrudan vergi mahkemelerine dava açılmamalıdır.
- Vergi ziyaı cezalı tarhiyatlara ve özel usulsüzlük/usulsüzlük cezalarına karşı açılan davalara ait dilekçelerin sonuç ve talep kısmında, “cezalı tarhıyatın kaldırılması”, “özel usulsüzlük/usulsüzlük cezasının kaldırılması”; ödeme emrine, haciz ve satış işlemlerine karşı açılan davalarda “dava konusu ödeme emrinin/haczin/satış işleminin iptali” ifadeleri kullanılmalıdır.
- Feshedilmiş şirketlerin ve kooperatiflerin tüzel kişiliği sona erdiği için bunlar adına eski kanuni temsilcileri tarafından dava açılamaz. Açılan davalar ehliyet yönünden reddolunur.